Karadeniz’in, köy ve yaylaları betona teslim oluyor. TÜİK’in verilerine göre, geleneksel yöntemlerle yapılan iki katlı ahşap evlerin sayısı yüzde 3’e kadar düştü.
Karadeniz’de geleneksel yöntemlerle yapılan iki katlı ahşap evler gün geçtikçe yok oluyor. Geleneksel evlerin yerine yüksek katlı ve betonarme binalar yapılıyor. İnşaat sahipleri genellikle, her çocuğunun ev sahibi olmasını istediklerini, bu yüzden çok katlı binalar yapmak zorunda kaldıklarını söylüyor.İlçe belediyeleri ise, kesinleşmiş yıkım kararlarına rağmen binaları yıkamıyor.
Beton binaların hızlı ve kontrolsüz şekilde çoğalıyor olmasından yerel yöneticiler de şikayetçi. Trabzon’a bağlı Çaykara ilçesinin 32 mahallesi, 40’a yakın yaylası var. Belediye Başkanı Hanefi Tok, 427 kaçak bina hakkında yıkım kararı olduğunu anlatıyor:
“Belediyenin imkanları, ne ekipman olarak, ne personel olarak ne de, ekonomik olarak bu binaları yıkmaya müsait değil. Zaman zaman Bakanlıklardan kaynak talep ediyoruz. Bu yıl 427 yapının yıkılması için ihaleye çıktık. Bu ihale açık ihaleydi katılan olmadı. Pazarlık usulüyle tekrar ihaleye çıktık, buna da katılan olmadı.”
Bölgede yaşayanların anlatımına göre; yıkım ihalelerine katılım olmamasının nedeni, neredeyse herkesin birbirini tanıdığı yerleşim yerlerinde yıkım şirketinin hemşehrileriyle ilişkisinin bozulmasını istememesi.
Bölgedeki betonlaşmayla ilgili çalışma yapan Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Gelişli de, köylerde inşa edilen yüksek katlı, betonarme binaların yöre iklimine de uygun olmadığını söylüyor:
“Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre bölgemizde ahşap evlerin oranı yüzde 3’e kadar düştü. Yüksek katlı binalar doğal yapıya da, mimari siluete de uygun değil. Bu sorun büyük. Kentselleşmeyle alakalı. Karadeniz insanı kendi hâkimiyet alanını ilân eder. Tepelere ev yaparlar. Toplu bir yaşam kültürümüz yoktur. Her eve bir yol yapmak, su, elektrik bağlatmak gerekiyor. Örümcek ağı gibi yollarımız var. Bu heyelan riskini de arttırıyor. Sel ve taşkın riskini arttırıyor. O köylere ambulans bile gidemiyor.”
Betonlaşma, sadece Trabzon ve çevresinde değil, Doğu Karadeniz’in genelinde yaygınlaşmış durumda. Bölgenin coğrafi yapısı, ailelerin kalabalık oluşu, arazi sıkıntısı gibi nedenler çok katlı, betonarme binaların yapılmasına neden oluşturuyor. Yerel yönetimler, yıkım kararı olan çoğu binayı yıkamıyor. Sonuçta; köylerin, yaylaların doğasına aykırı, aynı zamanda da heyelan, su taşkını gibi doğal afetlerde içinde yaşayanlar için risk oluşturan çok katlı beton binalar yemyeşil coğrafyanın içinde yükselmeye devam ediyor.
kaynak:yonelishaber