Cushman & Wakefield Yönetici Ortağı Tuğra Gönden, iş dünyasının her alanında değişim için katalizör olmayı sürdüren teknolojinin gayrimenkul sektörüyle buluşmasıyla yeni bir ekosistem ortaya çıktığını belirterek, “Araştırmalar, 2016 yılında 277 gayrimenkul teknolojisi girişimine toplam 2,7 milyar dolar yatırım yapıldığını ortaya koyuyor. 2017’de bu rakamın 3 milyar doları aşacağı öngörülüyor.” dedi.
Gönden, 2017 yılında izlenmesi gereken 5 gayrimenkul teknolojisi girişimine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, iş dünyasının her alanında değişim için katalizör olmayı sürdüren teknolojinin gayrimenkul sektörüyle buluşmasıyla yeni bir ekosistem ortaya çıktığını bildirdi.
Bu sistem içerisinde öbeklenen girişimlerin adının ise ‘propertytech’ bir diğer deyişle gayrimenkul teknolojisi girişimleri olduğunu aktaran Gönden, yapılan araştırmaların 2016 yılında 277 gayrimenkul teknolojisi girişimine toplam 2,7 milyar dolar yatırım yapıldığını ortaya koyduğunu, 2017’de bu rakamın 3 milyar doları aşacağının öngörüldüğünü dile getirdi.
Gönden, 2017 yılında izlenmesi gereken 5 gayrimenkul teknolojisi girişimi olduğunu belirterek, bu teknoloji girişimlerinin Cadre, Redfin, Zillow, WeWork ve Opendoor olduğunu ifade etti.
Donald Trump’un kampanyasını yöneten damadı Jared Kushner’ın kurucularından olan Cadre’ye değinen Gönden, yatırımcıların ticari bir mülk üzerinden küçük hisseler satın almasını sağlayan Cadre’nin diğer platformlardan ayrıştığı konunun ise yatırım payının satışı ile ilgili olduğunu vurguladı.
Gönden, Cadre’nin bu konudaki vizyonunun pay satışları ile ilgili online borsa kurmak olduğunu belirterek, “Yakın zamanda Türkiye’de çok konuşulan gayrimenkul sertifika sisteminin ticari gayrimenkul için ve online hali olarak da düşünebilirsiniz. Haziran ayında 65 milyon dolar yatırım alarak şirket değerlemesi 800 milyon dolara ulaştı.” ifadelerini kullandı.
2004 yılında kurulan Redfin’in iş modeli teknolojiden ziyade hibrit teknoloji destekli bir gayrimenkul aracılığı modeli olduğunu anlatan Gönden, konut sektöründe faaliyet gösteren bu girişimin maaşlı gayrimenkul danışmanı çalıştırdığını ve geliştirdikleri teknoloji sayesinde daha düşük komisyon ücretleri sunabildiğini bildirdi.
Gayrimenkul aracılığı dışında mortgage aracılığı ve doğrudan konut satın alma ve satma hizmetleri de sunmayı planlayan bu girişimin, kuruluşundan beri hiç kara geçememiş olmasının ve yakın zamanda sektörün ilk halka arzını gerçekleştirmiş olmasının dikkat çekici olduğunu vurgulayan Gönden, halka arzın diğer girişimler için önemli bir emsal teşkil edeceğini kaydetti.
– “Emlak sitelerinin iş modellerini geliştirmeleri gerekiyor”
Gönden, 2005 yılında kurulup 2011 yılında halka arz edilen ve ABD’nin en büyük emlak ilan sitesi olan Zillow’un da bugün 8 milyar dolar gibi bir değerlemeye sahip bulunduğunu aktardı. Geçen sene en büyük rakibi Trulia’yı 3,5 milyar dolara satın alan Zillow’un; Streeteasy gibi çok sayıda rakip ve girişim satın almış olmasının da ayrıca dikkat çektiğini belirten Gönden, “Yeni bir gelir modeli olarak sitelerini ziyaret eden kullanıcıların gayrimenkul arayış bilgilerini gayrimenkul aracılarına satmaları New York gayrimenkul dünyasında ciddi ses getirmişti. Bu durum emlak sitelerinin artan rekabet ve gelişen teknoloji ile birlikte iş modellerini geliştirmeleri gerektiğini de bizlere hatırlatıyor. Satılık ve kiralık gayrimenkulleri yayınlamak artık yetmiyor, mutlaka katma değer yaratmak gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
WeWork’a değinen Gönden, paylaşım ekonomisinin en önemli yapı taşlarından biri olan ortak çalışma alanının hızla yayılmaya devam ettiğini belirtti. Bu alanda dünyanın en geniş ağına sahip olan WeWork’ün aslında teknoloji şirketinden ziyade teknoloji destekli esnek hazır ofis ve ortak çalışma ortamları sunan bir gayrimenkul şirketi olduğunu bildiren Gönden, 2010 yılında kurulan ve bu dikeyin en önemli oyuncusu olan WeWork’ün aylık ortalama 650 dolarlık üyelik ücreti olduğunu aktardı.
WeWork’un bugüne kadar 4,45 milyar dolar yatırım alarak şirket değerini 20 milyar dolara ulaştırmış olmasına dikkati çeken Gönden, dünyadaki 110 yerde faaliyet gösteren şirketin yılda 1 milyar dolara yakın bir ciro elde ettiğinin söylendiğini dile getirdi.
Opendoor’un ise gayrimenkul teknoloji sektöründe 1 milyar dolarlık şirket değeri ile nadir girişimlerden biri olduğunu anlatan Gönden, şunları kaydetti:
“Geliştirdikleri teknoloji ve kullandıkları veri yardımıyla evini acil satmak isteyenlere anlık teklif verip onları satın alan Opendoor, kısa sürede 320 milyon dolar yatırım alarak en hızlı büyüyen şirketlerden biri oldu. İş modelinin temelini ise konut satanın güvenilir ve hızlı satış süreci karşılığında makul bir indirim ile mülkünü satması oluşturuyor. Bir açıdan Redfin’in benzeri olan Opendoor’da gayrimenkul danışmanı olmadan satın aldıkları konutları kendi platformları üzerinden satıyorlar. ABD’de 100 bin dolar ve 500 bin dolar arası değeri olan müstakil evlere odaklanmaları ise kendilerine bir taraftan önemli bir avantaj sağlarken diğer taraftan aşılması gereken bir kısıtlama da getiriyor.”
AA